Altılı Masa bileşenlerinden Ahmet Davutoğlu, 14 Mayıs 2023 Seçimleri öncesi, 24 Nisan’da ATV’de yayınlanan programda diyordu ki, “90 yaşında halam var. O diyormuş ki, ‘Bizim Ahmet’e nasıl oy vereceğiz!’ Hayatı boyu CHP karşısında pozisyon almış, ama bana oy vermek istiyor. Sonunda ‘Ahmet’e oy vermem’ dedi. 50 yaş üzerindekilerin oy verirken Altı Ok’a elinin gitmemesi daha keskin bir tablo.” Cumhurbaşkanlığı Seçimi olmadan, Sayın Kılıçdaroğlu Altılı Masa’nın adayı olarak belirlendiğinde de (kendisi CB Yardımcısı olacaktı), “…bizim onayımız olmadan hiçbir icraatta bulunamaz” demişti. Türkiye’nin Suriye Politikasının ve Türkiye’deki 4,5 milyon Suriyeli düzensiz göçmenin müsebbibi Sayın Davutoğlu; 13 bileşenden oluşan HTŞ’nin, ABD ve İsrail’in alan açmasıyla, Suriye’de ‘iktidar olduğu’ varsayımıyla, kabarmış ‘Yeni Osmanlı’ hisleriyle, patlayan egosuyla, eski patronu CB Erdoğan’a göz kırpmaya başladı. T24’te, 23 Aralık’ta Cansu Çamlıbel’e verdiği uzun röportajda diyor ki: “…Ben AKP’ye, Erdoğan’a muhalefet etmeyi göze aldım, bedel ödedim. Muhalefet, Erdoğan ve Bahçeli’ye mektuplarım üzerine, bana dönek diyor. Bir dakika kardeşim. Benim hiçbir zaman sizin cephenizde yer almak gibi bir konumum olmadı ki. Kılıçdaroğlu’nun adaylığına destek verdim diye, camilerde protesto edildim. (Laik bir ülkede Başbakanlık yapmış biri için cami cemaatinin tavrı ne kadar önemliymiş!) …ama yerel seçimlerden sonra, CHP’deki kanatlar(!) artık Cumhurbaşkanı’nın CHP’den seçilme şansı arttı diye (bu ihtimal, kendisini çok üzmüş sanırım)neredeyse bu bağların tümünü kopardılar. Bizi sanki asalak gibi yansıttılar…Muhalif kesime hiçbir borcum yok. (Akşener’de, CHP’li 15 vekil sayesinde seçimlere girme hakkı kazandığını unutup, ‘kimseye borcumuz yok’ demişti) Yani, bugün kendini 2028 seçimlerine hazırlayan kesime karşı hiçbir borcum yok. (Çamlıbel’in, siz kendinizi muhalif parti lideri olarak görmüyor musunuz sorusuna da kastettiğim CHP diyor) Tek başına bir CHP iktidarının çok da demokratik olabileceği kanaatinde değilim. Bu yaklaşım; AKP gidecek, Davutoğlu’na Babacan’a, İYİ Parti’ye falan ihtiyaç yok, tek başımıza geleceğiz yaklaşımı. Muhafazakâr kesim, ‘Tek başına iktidara gelecek CHP, bizden intikam alma potansiyeli taşıyor. Ben bu tedirginliği görüyorum. Aynı Davutoğlu, ‘En son tercihim, seçime CHP listelerinden girmek’ demişti. Bu Davutoğlu, Türkiye’yi Osmanlı; Suriye’yi de müstemleke sandığından, Salih Müslim’e ‘…birlikteliğinize Barzani’de güçlü bir şekilde yer alsın’, Esad’a da kuracağı hükümete isimlerini verdiği 7 İhvan’cıyı bakan olarak atamasını isteyen Davutoğlu. Akşener’e gelince, çok yazdım kendisi hakkında. Son kez yazayım. Olur ya, bakan falan olursa, hakkında zor yazı yazılır. 25 Kasım 2023 tarihinde, TELE1’de, Gündem Özel programına kamuoyu araştırmacısı Kemal Özkiraz ve İYİ Parti Kurucular Kurulu üyesi Av. Ethem Baykal katılmışlardı. Özkiraz: “İYİ Parti mali işler sorumlusu Ümit Dikbayır, 1.5-2 yıl önce bana Meral hanımın bir talebini iletti. Partimiz adına kamuoyu araştırması yapsın. Para önemli değil, istediğimiz; oyumuzu yüksek göstersin. Seçimlere yakın, CHP’den de yüksek çıkalım. Altılı İttifak’taki diğer partileri de ‘diğerleri’ içinde göstersin. Ben teklifi reddettim. Sayın Kılıçdaroğlu’na ertesi gün anlattım ve kamuoyuna açıklamak için izin istedim. Kılıçdaroğlu, ‘ittifakın ruhuna zarar gelmesin’ diye kabul etmedi.” Av. Ethem Baykal: “Akşener masayı devirmeden bize dedi ki, ‘Devletten(!) iki kişi geldi. Abiler, toplantıda İmamoğlu ya da Mansur’u aday göster. İmamoğlu devleti bilmez. Mansur oradan aday olarak çıkar.” Bana da bir başka kamuoyu araştırmacısı, 2022 yılında, Akşener için demişti ki; “2018 CB Seçimleri’nde aday olmasını eleştirdiğimde, ‘kahretsin, adamı seçtirmek zorundayım’ dedi. Öyle görülüyor ki, AKP İktidarı ve yandaşları, ‘Suriye’de her şey olmuş bitmiş, taşlar yerine oturmuş, kendileri de karar verici’ havası pompalıyorlar. Suriye, tekli diktatörlükten, ‘herkesin çok pay almaya çalışacağı’ bir kaos ortamına giriyor. Gözden kaçırılan; Suriye, laik bir ülkeydi. Cihatçıların (Taliban) Afganistan’daki uygulamaları, IŞİD’in (Irak Şam İslam Devleti) Irak ve Suriye’de yaptıkları unutulmadı. Suriye Halkları adına ahkam kesmenin alemi yok. Kararı büyük oranda ‘rol verenler’ belirleyecek.  Ülkem adına korkum; Yeni Osmanlıcıların ayakları yere basmayan, plaka dağıtma meraklısı, seçim odaklı hesapları; Türkiye’de ve bölgemizde on yıllar sürecek olaylara sebep olur.  Acıyı hepimiz çekeriz.