Nurettin Aslan
Köşe Yazarı
Nurettin Aslan
 

BEN VURDUM!

Öncelikle, Bolu Kartalkaya Grand Otel’de kaybettiğimiz 78 Canımıza rahmet diliyorum. Otelde yangın merdiveni olmadığından, (Turizm Bakanı, ‘içeride 2 adet yangın merdiveni var’ dedi. Yangın içeride, tahliyeyi nasıl yapacaklar?) yanarak, dumandan boğularak ya da atlayarak, 78 canımız, saat 02.30’da başlayan yangında göz göre göre gitti. AKP Ankara İl Kongresi'nde AKP Genel Başkanı'nın konuşmasının bittiği saat 14.30-15.00’e kadar kayıp sayımız 10 idi. Konuşma bitiminde, Bolu- Ankara arası iletişim sağlanmış olacak ki ölü sayısı 68’e yükseldi, akabinde de 15 saat süren yayın yasağı ilan edildi. (RTÜK’ün yetkisi hukuki mi değil mi, hukukçu olmadığım için konuyu hukukçular tartışsın.)  Bolu Belediyesi, Büyükşehir statüsü taşımayan bir ilimiz. Kendi il sınırları ve belirlediği mücavir alan dışında yetkisi olmayan bir belediye. Kartalkaya Bölgesi de yanılmıyorsam Seben İlçesi sınırları içerisinde, belediye sınırları dışında. Büyükşehir olmayan illerde ilçe belediyelerinin de yetki alanı dışında kalan yerler İl Özel İdaresi'ne bağlıdır. 1982 Anayasası'na göre yerel yönetim birimleri; il özel idaresi, belediyeler, (büyükşehir, il, ilçe, belde belediyeleri) ve köylerdir. İl Özel İdaresi'nin başı da ilin Valisi'dir. Tahminim, Kartalkaya Bölgesi, idari bakımdan Bolu İl Özel İdaresi'ne bağlıdır. Merkezi hükümetin taşra örgütlenmesinin temelinde iller yer alır. İl Özel İdareleri, görev bakımından merkezi yönetim ile belediye ve köyler arasında, ara düzey niteliğe sahip idari birimlerdir. İl Özel İdareleri, belediye sınırları dışında, il sınırları içindeki yerlerin ulaşım, imar, su kanalizasyon, çevre düzeni planlarının yapımı, toprağın korunması, bataklıkların kurutulması gibi işlerden sorumludur. İl Genel Meclisi de İl Özel İdaresinin en üst karar organıdır. Belediye sınırları il sınırı olan Büyükşehir Belediyeleri hariç, il çevre düzeni planı ile belediye sınırları dışındaki alanların imar planlarını görüşmek ve karara bağlamak da İl Genel Meclisi'nin yetkisindedir. İlginç olan şey de 78 canımızı yitirdiğimiz ve hangi nedenle çıktığını bilemediğimiz otel yangınıyla ilgili Bakanlar, siyasiler, Belediye Başkanı konuşuyorlar, konuşması gereken ve bana göre otelle ilgili çalışma ruhsatı vermeye yetkili Özel İdarenin başı konuşmuyor! Gelelim yangının olduğu güne. Saat 14-15’e kadar yangında kaybettiklerimizin sayısı 10’a sabitleniyor. Televizyonlarda turistik tesislere çalışma izin belgesi vermeye yetkili Kültür ve Turizm Bakanı M. Nuri Ersoy -ki kendisi turizm şirketi ETS’nin sahibidir- İçişleri Bakanı A. Yerlikaya, alelacele, yetkisiz Bolu Belediyesini ve Belediye İtfaiyesini suçluyorlar, Belediye Başkanı Tanju Özcan da canhıraş bir şekilde yetkili olmadıklarını haykırıyor. Anlayacağınız, sorumlular, sorumsuzu suçluyor, sorumsuz da sorumsuz olduğunu anlatmaya çalışıyor. İşin rengi değişip, oklar merkezi idareyi göstermeye başlayınca da yetkililer gündem değiştirme yoluna başvuruyorlar. Bir aydır bir sonuca vardıramadıkları menajerlik soruşturması, bir anda Gezi soruşturmasına dönüşüveriyor! Televizyonlardaki “sen sorumlusun, hayır, sen sorumlusun tartışmaları, 1990’larda beğenerek izlediğim, Kadir İnanır ve Hayati Hamzaoğlu’nun baş rollerini paylaştıkları “Tatar Ramazan” filminin önemli bir sahnesini hatırlattı bana. Cezaevi İdaresi ile iş birliği halinde koğuş ağalığı yapan, mahkumları sömüren karaktere (Hayati Hamzaoğlu) baş kaldıran Tatar Ramazan, (Kadir İnanır) “Benim adım Tatar Ramazan, ben bu oyunu bozarım” der, bıçaklı düello yaparlar ve Tatar Ramazan, kötü karakteri cezaevi avlusunda öldürür. Olaya son anda müdahale eden idare-jandarma “kim vurdu” diye sorar. Kilitli koğuş kapılarını kırıp avluya çıkan mahkumlar, teker teker, "ben vurdum- ben vurdum" diye Tatar Ramazan’ın etrafını sarar, kendisini korumaya alırlar. Kimse kimseyi vurmasın elbet. Ama, birinin çıkıp da ben sorumluyum, çalışma ruhsatını, turizm belgesini ben verdim” demesini beklemek de hakkımız diye düşünüyorum. Ne dersiniz, çıkar mı böyle biri, böyle bir kuruluş?
Ekleme Tarihi: 25 Ocak 2025 - Cumartesi
Nurettin Aslan

BEN VURDUM!

Öncelikle, Bolu Kartalkaya Grand Otel’de kaybettiğimiz 78 Canımıza rahmet diliyorum.

Otelde yangın merdiveni olmadığından, (Turizm Bakanı, ‘içeride 2 adet yangın merdiveni var’ dedi. Yangın içeride, tahliyeyi nasıl yapacaklar?) yanarak, dumandan boğularak ya da atlayarak, 78 canımız, saat 02.30’da başlayan yangında göz göre göre gitti. AKP Ankara İl Kongresi'nde AKP Genel Başkanı'nın konuşmasının bittiği saat 14.30-15.00’e kadar kayıp sayımız 10 idi. Konuşma bitiminde, Bolu- Ankara arası iletişim sağlanmış olacak ki ölü sayısı 68’e yükseldi, akabinde de 15 saat süren yayın yasağı ilan edildi. (RTÜK’ün yetkisi hukuki mi değil mi, hukukçu olmadığım için konuyu hukukçular tartışsın.) 

Bolu Belediyesi, Büyükşehir statüsü taşımayan bir ilimiz. Kendi il sınırları ve belirlediği mücavir alan dışında yetkisi olmayan bir belediye. Kartalkaya Bölgesi de yanılmıyorsam Seben İlçesi sınırları içerisinde, belediye sınırları dışında. Büyükşehir olmayan illerde ilçe belediyelerinin de yetki alanı dışında kalan yerler İl Özel İdaresi'ne bağlıdır. 1982 Anayasası'na göre yerel yönetim birimleri; il özel idaresi, belediyeler, (büyükşehir, il, ilçe, belde belediyeleri) ve köylerdir. İl Özel İdaresi'nin başı da ilin Valisi'dir. Tahminim, Kartalkaya Bölgesi, idari bakımdan Bolu İl Özel İdaresi'ne bağlıdır. Merkezi hükümetin taşra örgütlenmesinin temelinde iller yer alır. İl Özel İdareleri, görev bakımından merkezi yönetim ile belediye ve köyler arasında, ara düzey niteliğe sahip idari birimlerdir. İl Özel İdareleri, belediye sınırları dışında, il sınırları içindeki yerlerin ulaşım, imar, su kanalizasyon, çevre düzeni planlarının yapımı, toprağın korunması, bataklıkların kurutulması gibi işlerden sorumludur. İl Genel Meclisi de İl Özel İdaresinin en üst karar organıdır. Belediye sınırları il sınırı olan Büyükşehir Belediyeleri hariç, il çevre düzeni planı ile belediye sınırları dışındaki alanların imar planlarını görüşmek ve karara bağlamak da İl Genel Meclisi'nin yetkisindedir. İlginç olan şey de 78 canımızı yitirdiğimiz ve hangi nedenle çıktığını bilemediğimiz otel yangınıyla ilgili Bakanlar, siyasiler, Belediye Başkanı konuşuyorlar, konuşması gereken ve bana göre otelle ilgili çalışma ruhsatı vermeye yetkili Özel İdarenin başı konuşmuyor!

Gelelim yangının olduğu güne. Saat 14-15’e kadar yangında kaybettiklerimizin sayısı 10’a sabitleniyor. Televizyonlarda turistik tesislere çalışma izin belgesi vermeye yetkili Kültür ve Turizm Bakanı M. Nuri Ersoy -ki kendisi turizm şirketi ETS’nin sahibidir- İçişleri Bakanı A. Yerlikaya, alelacele, yetkisiz Bolu Belediyesini ve Belediye İtfaiyesini suçluyorlar, Belediye Başkanı Tanju Özcan da canhıraş bir şekilde yetkili olmadıklarını haykırıyor. Anlayacağınız, sorumlular, sorumsuzu suçluyor, sorumsuz da sorumsuz olduğunu anlatmaya çalışıyor. İşin rengi değişip, oklar merkezi idareyi göstermeye başlayınca da yetkililer gündem değiştirme yoluna başvuruyorlar. Bir aydır bir sonuca vardıramadıkları menajerlik soruşturması, bir anda Gezi soruşturmasına dönüşüveriyor!

Televizyonlardaki “sen sorumlusun, hayır, sen sorumlusun tartışmaları, 1990’larda beğenerek izlediğim, Kadir İnanır ve Hayati Hamzaoğlu’nun baş rollerini paylaştıkları “Tatar Ramazan” filminin önemli bir sahnesini hatırlattı bana.

Cezaevi İdaresi ile iş birliği halinde koğuş ağalığı yapan, mahkumları sömüren karaktere (Hayati Hamzaoğlu) baş kaldıran Tatar Ramazan, (Kadir İnanır) “Benim adım Tatar Ramazan, ben bu oyunu bozarım” der, bıçaklı düello yaparlar ve Tatar Ramazan, kötü karakteri cezaevi avlusunda öldürür. Olaya son anda müdahale eden idare-jandarma “kim vurdu” diye sorar. Kilitli koğuş kapılarını kırıp avluya çıkan mahkumlar, teker teker, "ben vurdum- ben vurdum" diye Tatar Ramazan’ın etrafını sarar, kendisini korumaya alırlar.

Kimse kimseyi vurmasın elbet.

Ama, birinin çıkıp da ben sorumluyum, çalışma ruhsatını, turizm belgesini ben verdim” demesini beklemek de hakkımız diye düşünüyorum.

Ne dersiniz, çıkar mı böyle biri, böyle bir kuruluş?

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.