Ekrem İmamoğlu: Egemenlik kayıtsız, şartsız milletimizindir

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Ekrem İmamoğlu, TBB Encümen toplantısı akabinde kayyum atanması ile oluşan sürece dair basın açıklamalarını gazetecilere aktarırken, “Kayyum uygulamasıyla sadece belediye başkanlarının yerine bir atama yapılmamakta, aynı zamanda belediye meclisi ile belediye encümeninin işleyişi de sekteye uğratılmaktadır. Halkın iradesi ile seçilmiş ve oluşmuş birbirlerini denetleyen organların yerine, bir kişi tarafından ve herhangi bir denetime tabii tutulmaksızın ve hesap vermeyen bir yönetim modeline geçilmiştir. Tek adamcı bu model asla kabul edilebilir değildir” dedi.

TBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle: Bir kez daha hukukun temel ilkeleri, en temel insan hakları pervasızca çiğnenmiştir. Bugün demokrasimiz bir kez daha derin bir yara almıştır.  Anayasamızda içişleri bakanına verilen görevden uzaklaştırma tedbiri yalnızca mahalli idare organlarının görevleri ile ilgili bir suç işlemeleri halinde, yalnızca mahalli idare organlarının görevleri ile ilgili bir suç işlemeleri halinde kullanılabilecek istisnai bir yetki olarak sayılmıştır. Belediye kanununda da kayyum atamasına dayanarak yapılan hükümde içişleri bakanına görevden alma yetkisi tanınmamıştır.  1930 yılından bu yana elde ettiğimiz yerel yönetim tecrübesinin geliştirilerek ilerletilmesi ülkemiz menfaatinedir. TÜRKİYE MUASIR MEDENİYET DÜZENİNDEN KOPMAKTA, TOTALİTER REJİMLER LİGİNE TAŞINMAKTADIR Kayyum uygulaması yerel demokrasinin anayasa ile teminat altına alınmış en önemli göstergesi olan halk iradesini ortadan kaldırmaktadır. Bu kararlara imza atan iktidar yüzünden Türkiye muasır medeniyet düzeninden kopmakta, totaliter rejimler ligine taşınmaktadır. YAŞANANLAR DEMOKRASİNİN ASKIYA ALINDIĞI DARBE DÖNEMLERİNİ HATIRLATMAKTADIR Hukuktan uzaklaşılarak atılan bu adımlar ülkemizi seçimli demokrasi sürecinden çıkartmaktadır. Ülkeyi yönetenler seçilebiliyorsa bunu millet iradesi saymakta, seçilemiyorsa kayyumları devreye sokmaktadırlar. Yaşananlar demokrasinin askıya alındığı darbe dönemlerini hatırlatmaktadır. Bu kararların sonuçları salt siyasi değildir. Demokrasiden uzaklaşmak dünyanın en kırılgan ekonomilerinden biri olmamıza yol açmaktadır. İşte bu yüzden emeklisinden öğrencisine herkes ağır bir geçim sıkıntısı içindedir. Sistematik hale getirilen uygulamalarla, demokrasinin en temel unsuru olan seçme ve seçilme hürriyeti yok edilmektedir. Tüm modern, çağdaş devlet düzenlerinin kabul ettiği yerinden yönetim modelinin altının, merkezi idare tarafından dinamitlendiği Türkiye demokrasisinin yok edilmeye çalışıldığı acı bir süreci yaşıyoruz. Merkezi idare belediyelerin hiyerarşik amirine dönüştürülmüştür. Son 8 yıldır alınan kararlar, ülkemizde keyfi vesayet yönetimini açığa çıkarmıştır. Merkezi hükümet seçimle kazanamadığı belediyelerin yönetimini ne yazık ki idari işlemle gasp etme yolunu seçmektedir. TEK ADAMCI MODEL ASLA KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL Demokrasiye olan inancımızı en yüksek seviyede sürdüreceğiz. Kayyum uygulamasıyla sadece belediye başkanlarının yerine bir atama yapılmamakta, aynı zamanda belediye meclisi ile belediye encümeninin işleyişi de sekteye uğratılmaktadır. Halkın iradesi ile seçilmiş ve oluşmuş birbirlerini denetleyen organların yerine, bir kişi tarafından ve herhangi bir denetime tabii tutulmaksızın ve hesap vermeyen bir yönetim modeline geçilmiştir. Tek adamcı bu model asla kabul edilebilir değildir. Türkiye bu zihniyetten bir an evvel kurtulmalıdır. Bunun yolu da  sandıktır, milletin iradesidir. Egemenlik, kayıtsız şartsız milletimizimdir.