Ayşegül Doğan: Kent uzlaşısının ruhunu hedef aldınız

Siyaset 07.11.2024 - 14:36, Güncelleme: 07.11.2024 - 14:40
 

Ayşegül Doğan: Kent uzlaşısının ruhunu hedef aldınız

DEM Parti sözcüsü Ayşegül Doğan, DEM Parti Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Narin Güran cinayetine dair açıklamalarda bulunan ve bu cinayetin karanlığa kalmaması ve gerçek faillerin ortaya çıkması, bu faillerin ardında saklı olan ve hala daha korunan ilişki ağlarının da ortaya çıkması için davanın takipçisi olacaklarını ifade ederek sözlerine başlayan Doğan, günlerdir ülkenin gündeminde olan kayyumlara ve partisinin Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan'a yönelik başlatılan soruşturmaya dair de konuştu. DEM Parti sözcüsü Doğan'ın konuşmasında öne çıkanlar şöyle: 31 Mart seçimlerinde insanların kayyum yönetimini istemedikleri ortaya çıktı. Tüm bu engellere, baskıya, seçmen taşımaya rağmen, halk iradesine sahip çıktı, kayyumları gönderdi ve halk oylamasıyla, kent uzlaşısıyla, seçilen adaylarını Belediye Eş Başkanı olarak seçip, belediyeyi yeniden zorla ellerinden alınan belediyeyi halka teslim etmiş oldu.  Önce bu iradeyi tekrar buradan DEM Parti adına selamlamak istiyoruz. Tüm bu zorluklara ve engellere rağmen kayyumları gönderebilmiş olan Türkiye'de demokrasi adına sorumluluk üstlenen, Türkiye'de talana, yıkıma, ranta yolsuzluğa karşı bu tavrı ortaya koyan tüm DEM Parti gönüllülerine, seçmenlerine, hala daha kendi iradeleri için sokaklarda demokratik protesto haklarını, anayasal haklarını kullanan tüm DEM Partilileri buradan selamlıyoruz.  Malum Türkiye artık mevcut anayasayla da yönetilmiyor, bir anayasasızlık hali var Türkiye'de. Mevcuttaki darbe anayasası dahi hayata geçirilmiyor. Bu anayasal hakka nasıl müdahaleler görüyoruz günlerdir? İnsanlar vazgeçmeyecekler. Boşuna bu çabalar. Yıllardır bu yolu deniyorsunuz, yıllardır bu yöntemden medet umuyorsunuz. Yıllardır bu yöntemle insanların vazgeçeceklerini zannediyorsunuz. Vazgeçmiyorlar. Vazgeçmeyecekler. Bedeli ne olursa olsun vazgeçmeyeceklerini söylüyorlar. Kayyum değil, yerel demokrasi diyorlar. Darbe değil, özgürlükler için bu demokratik protesto hakkını kullanıyorlar. Peki siz ne yapıyorsunuz? Ters kelepçe, çocuklara gözaltı, sokaklarda olmaması gereken görüntülere neden oluyorsunuz. Niye? Hem insanların iradelerine kayyım atayacaksınız, hem de seçme ve seçilme hakkınız yok diyeceksiniz. Esenyurt'tan Halfeti'ye kadar, nerede olursanız olun siz seçemezsiniz, seçilemezsiniz, demokratik siyaset yapamazsınız, milletvekili seçilirsiniz, tutuklarız, hapsederiz, vekilliğinizi düşürürüz. Belediye başkanı seçilirsiniz, belediye başkanı yerine memur atarız, atanmış biriyle yönetiriz, belediye başkan üyelerinizi tanımayız, belediye meclisini feshederiz, orada hangi siyasi partiden temsiliyet olursa olsun biz oraları yalnızca siz kazandığınız için size yönettirmeyiz. Hem gaspedeceksiniz, hem de bu gaspa karşı demokratik direniş hakkını kullanan insanlara, antidemokratik muameleyi bırakın, işkence uygulamaya kalkışacaksınız.  Esenyurt'ta kent uzlaşısının ruhunu, ortak bir arada yaşama ve yönetme modelini hedef aldınız. Mesajlar açık, net. Alıyoruz biz bu mesajları. Buna rağmen bir arada yaşamak, birlikte yaşamak, farklılıklarımızla, özgünlüklerimizle birlikte ve bir arada yaşam için demokratik bir biçimde protesto hakkımızı kullanıyoruz, bunu da engellemeye çalışıyorsunuz.  Ne kazanıldı kayyumlarla? 2016'dan bu yana atanan kayyumların faydası oldu mu Türkiye'ye? Size ne kazandırıyor, iktidarınıza ne kazandırıyor? İrade gaspıyla anılıyorsunuz. Darbeyle anılıyorsunuz. Darbelere karşıyız diyerek iktidara gelip, darbeci bir iktidar olarak tarihte her gün yeni bir sayfa açıyorsunuz. Niye diyalog, uzlaşı ve barış olasılığını güçlendirmek yerine, bunu bulandırmayı tercih ediyorsunuz? Gazete köşelerinde yalnızca bunun için kalem oynatanlar var, televizyon programlarında yalnızca bunun için yorum yapanlar var.  Tuncer Bakırhan'ın konuşması maksatlı bir biçimde çarpıtıldı. Birileri çıkıyor, Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan'ın konuşmasını maksatlı bir biçimde suç işleyerek çarpıtıyor. Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan'ın sözleri, ima etmediği bir bağlama çevrilmeye çalışılıyor. Tabii ki Eş Genel Başkanımız şunu söylüyor, Biz bu gaspa karşı bu demokratik protesto hakkımızı ve direniş hakkımızı koruyacağız, mücadele edeceğiz. Tuncer Başkan "Bizim heybemiz belli, bizim heybemizde barış var, diyalog var, müzakere var. Bunun için ödenmiş bedeller, acılar, kayıplar, sürgünler var. Bunların son bulmasını istiyoruz"dedi ve "Sizin heybenizde ne var" diye sordu. Henüz birkaç gün oldu ve bu soruya yanıtlar böyle geliyor. Demek ki gerçekten Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan’ın dediği gibi heybelerinde kayyum var, soruşturma var, DEM Parti'yi susturma girişimi var. Eskiden, geçen yıllardan hiçbir şey öğrenilmediği, aynı politikalarda ısrar edileceği ortada. Bu mesajlar toplum tarafından, kamuoyu tarafından böyle algılanır. Bu yöntemlerin bizleri vazgeçirmeyeceğini en iyi bu zulmü yapanlar bilir. Nasıl direndiğimizi, nasıl direnebileceğimizi, demokratik yol ve yöntemlerle, demokratik siyaset alanını genişletmek, sorunları çatışmayla, savaşla, şiddetle değil, diyalog ve müzakereyle, toplumsal uzlaşıyı esas alarak çözmek konusundaki gayretimizi ve direncimizi en iyi sizler bilirsiniz.
DEM Parti sözcüsü Ayşegül Doğan, DEM Parti Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu.

Narin Güran cinayetine dair açıklamalarda bulunan ve bu cinayetin karanlığa kalmaması ve gerçek faillerin ortaya çıkması, bu faillerin ardında saklı olan ve hala daha korunan ilişki ağlarının da ortaya çıkması için davanın takipçisi olacaklarını ifade ederek sözlerine başlayan Doğan, günlerdir ülkenin gündeminde olan kayyumlara ve partisinin Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan'a yönelik başlatılan soruşturmaya dair de konuştu.

DEM Parti sözcüsü Doğan'ın konuşmasında öne çıkanlar şöyle:

31 Mart seçimlerinde insanların kayyum yönetimini istemedikleri ortaya çıktı. Tüm bu engellere, baskıya, seçmen taşımaya rağmen, halk iradesine sahip çıktı, kayyumları gönderdi ve halk oylamasıyla, kent uzlaşısıyla, seçilen adaylarını Belediye Eş Başkanı olarak seçip, belediyeyi yeniden zorla ellerinden alınan belediyeyi halka teslim etmiş oldu. 

Önce bu iradeyi tekrar buradan DEM Parti adına selamlamak istiyoruz. Tüm bu zorluklara ve engellere rağmen kayyumları gönderebilmiş olan Türkiye'de demokrasi adına sorumluluk üstlenen, Türkiye'de talana, yıkıma, ranta yolsuzluğa karşı bu tavrı ortaya koyan tüm DEM Parti gönüllülerine, seçmenlerine, hala daha kendi iradeleri için sokaklarda demokratik protesto haklarını, anayasal haklarını kullanan tüm DEM Partilileri buradan selamlıyoruz. 

Malum Türkiye artık mevcut anayasayla da yönetilmiyor, bir anayasasızlık hali var Türkiye'de. Mevcuttaki darbe anayasası dahi hayata geçirilmiyor. Bu anayasal hakka nasıl müdahaleler görüyoruz günlerdir? İnsanlar vazgeçmeyecekler. Boşuna bu çabalar. Yıllardır bu yolu deniyorsunuz, yıllardır bu yöntemden medet umuyorsunuz. Yıllardır bu yöntemle insanların vazgeçeceklerini zannediyorsunuz. Vazgeçmiyorlar. Vazgeçmeyecekler. Bedeli ne olursa olsun vazgeçmeyeceklerini söylüyorlar. Kayyum değil, yerel demokrasi diyorlar. Darbe değil, özgürlükler için bu demokratik protesto hakkını kullanıyorlar. Peki siz ne yapıyorsunuz? Ters kelepçe, çocuklara gözaltı, sokaklarda olmaması gereken görüntülere neden oluyorsunuz. Niye? Hem insanların iradelerine kayyım atayacaksınız, hem de seçme ve seçilme hakkınız yok diyeceksiniz. Esenyurt'tan Halfeti'ye kadar, nerede olursanız olun siz seçemezsiniz, seçilemezsiniz, demokratik siyaset yapamazsınız, milletvekili seçilirsiniz, tutuklarız, hapsederiz, vekilliğinizi düşürürüz. Belediye başkanı seçilirsiniz, belediye başkanı yerine memur atarız, atanmış biriyle yönetiriz, belediye başkan üyelerinizi tanımayız, belediye meclisini feshederiz, orada hangi siyasi partiden temsiliyet olursa olsun biz oraları yalnızca siz kazandığınız için size yönettirmeyiz. Hem gaspedeceksiniz, hem de bu gaspa karşı demokratik direniş hakkını kullanan insanlara, antidemokratik muameleyi bırakın, işkence uygulamaya kalkışacaksınız. 

Esenyurt'ta kent uzlaşısının ruhunu, ortak bir arada yaşama ve yönetme modelini hedef aldınız. Mesajlar açık, net. Alıyoruz biz bu mesajları. Buna rağmen bir arada yaşamak, birlikte yaşamak, farklılıklarımızla, özgünlüklerimizle birlikte ve bir arada yaşam için demokratik bir biçimde protesto hakkımızı kullanıyoruz, bunu da engellemeye çalışıyorsunuz. 

Ne kazanıldı kayyumlarla? 2016'dan bu yana atanan kayyumların faydası oldu mu Türkiye'ye? Size ne kazandırıyor, iktidarınıza ne kazandırıyor? İrade gaspıyla anılıyorsunuz. Darbeyle anılıyorsunuz. Darbelere karşıyız diyerek iktidara gelip, darbeci bir iktidar olarak tarihte her gün yeni bir sayfa açıyorsunuz.

Niye diyalog, uzlaşı ve barış olasılığını güçlendirmek yerine, bunu bulandırmayı tercih ediyorsunuz? Gazete köşelerinde yalnızca bunun için kalem oynatanlar var, televizyon programlarında yalnızca bunun için yorum yapanlar var. 

Tuncer Bakırhan'ın konuşması maksatlı bir biçimde çarpıtıldı. Birileri çıkıyor, Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan'ın konuşmasını maksatlı bir biçimde suç işleyerek çarpıtıyor. Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan'ın sözleri, ima etmediği bir bağlama çevrilmeye çalışılıyor. Tabii ki Eş Genel Başkanımız şunu söylüyor, Biz bu gaspa karşı bu demokratik protesto hakkımızı ve direniş hakkımızı koruyacağız, mücadele edeceğiz. Tuncer Başkan "Bizim heybemiz belli, bizim heybemizde barış var, diyalog var, müzakere var. Bunun için ödenmiş bedeller, acılar, kayıplar, sürgünler var. Bunların son bulmasını istiyoruz"dedi ve "Sizin heybenizde ne var" diye sordu. Henüz birkaç gün oldu ve bu soruya yanıtlar böyle geliyor. Demek ki gerçekten Eş Genel Başkanımız Tuncer Bakırhan’ın dediği gibi heybelerinde kayyum var, soruşturma var, DEM Parti'yi susturma girişimi var. Eskiden, geçen yıllardan hiçbir şey öğrenilmediği, aynı politikalarda ısrar edileceği ortada. Bu mesajlar toplum tarafından, kamuoyu tarafından böyle algılanır. Bu yöntemlerin bizleri vazgeçirmeyeceğini en iyi bu zulmü yapanlar bilir. Nasıl direndiğimizi, nasıl direnebileceğimizi, demokratik yol ve yöntemlerle, demokratik siyaset alanını genişletmek, sorunları çatışmayla, savaşla, şiddetle değil, diyalog ve müzakereyle, toplumsal uzlaşıyı esas alarak çözmek konusundaki gayretimizi ve direncimizi en iyi sizler bilirsiniz.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve politikajans.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.