Yenidoğan çetesi davası öncesinde CHP’den açıklama
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Sağlık Bakanlığı'nın harekete geçmekte geç kalmış olmasını eleştirerek, "Siz, daha bu işler ilk başladığında denetiminizi yapıp, en azından denetim sonuçlarına kadar bu hastaneleri kapatsaydınız bu çete bu kadar cinayeti işleyemeyecekti. Sosyal Güvenlik Kurumu, daha geçen aya kadar bu çeteye para ödemeye devam etti. İşte bu cinayet zincirinin sürüp gitmesinin nedeni budur" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz ise Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu'nun bu davada birinci dereceden sorumlu olduğunu ifade etti.
Şahbaz'ın açıklaması şöyle:
Bugün Yenidoğan Çetesi tarafından canice katledilen bebeklerimizin davasını takip etmek üzere Bakırköy Adliyesindeyiz. 19 özel hastanede SGK’yı dolandırmak amacıyla kurulan çete eliyle, on bebeğimiz katledilmiştir. Bu dava ile ortaya çıkan olay ülkede çürüyen, kokuşan sistemin yenidoğan yavrularımıza uzanan elidir. Artık bu ülkede kimsenin sağlık güvenliği, can güvenliği yoktur.
Sağlık Bakanının il sağlık müdürü olarak görev yaptığı süre boyunca 19 özel hastanede yuvalanan çete savunmasız masum yavrularımızı hedef alarak canına kast etmiştir. Burada iddianameye yansıyan on bebeğin hayatını kaybettiğidir. İddianameye yansıyan buzdağının görünen kısmıdır. Çete faaliyetlerinin yıllar içinde süregeldiği bize gelen başvurulardan anlaşılmaktadır. Yıllar içinde bu hastanelerde doğan ve sakatlanan, hayatını kaybeden bebeklerin ailelerinden bize ihbarlar gelmektedir. 2018 yılında bu hastanelerde çalışmaya başlayan hemşirelerin çeteyi fark ederek istifa ettiği ve Sağlık Bakanlığına ihbarda bulunduğu basına yansımıştır.
Yıllardır bu çete tarafından kaç bebeğimiz katledilmiştir? Kaç bebeğimiz sakat kalmıştır bunun hesabını bilmiyoruz.
Bugün İstanbul’da özel hastane sayısı kamu hastanelerinin iki katıdır. Ülkemizde yenidoğan yoğun bakım yataklarının yarıdan fazlası özel hastanelerdedir. Özel hastane servisleri yasa ve yönetmeliklere aykırı olarak kiraya verilmekte, ne olduğu bilinmeyen şirketler tarafından işletilmektedir. Bugün yenidoğan yoğun bakımlarında işlenen suçlar, cinayetler gözler önüne serilmiştir. Diğer servislerde, yetişkin yoğun bakımlarında olan biteni bilmiyoruz.
Bu davada 22’si tutuklu 47 çete üyesi yüzlerce yıl hapis cezası ile yargılanıyor. Fakat bu yeterli değildir. Bu şehrin 19 hastanesinde göz göre göre yoğun bakımlarda yıllarca süren çete faaliyetleriyle bebekler katledildiyse, ihbarlara rağmen etkin denetleme yapılmadan sümenaltı edildiyse, burada suçlu buna göz yuman, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü ve yetkilileridir.
Suçlu, SGK yıllardır yağmalanırken, bu hastanelerden yüksek faturalar gelirken bu duruma göz yuman, etkin denetleme yapmayan SGK yetkilileridir.
Davada yargılanan bir tane bile kamu görevlisi yoktur. Dava bu yönüyle eksiktir. Esas olan, bu tip yapılara, çetelere izin veren, görmezden gelerek katliama göz yuman kamu görevlileri yargılanmalıdır.
İstanbul İl Sağlık Müdürü olarak 2016 yılından beri, sekiz yıl süre ile İstanbul’u yöneten şu andaki Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu bu katliamın birinci elden sorumlusudur ve davanın selameti açısından istifa etmeli ya da görevden el çektirilmelidir. Bakan koltuğunda bir gün bile oturmamalıdır.
Bunun gibi o dönemdeki görevli personelin çoğu Sağlık Bakanlığı ve İstanbul İl Sağlık Müdürlüğünde halen yetkili konumdadır. Bu sorumlular da görevden alınmalı ve yargılanmalıdır. SGK’nın yağmalanmasına göz yuman SGK yetkilileri görevden el çektirilerek yargılanmalıdır. Dava bu yönüyle eksik bir davadır, sorumlu kamu görevlileri görmezden gelinmekte ve korunmaktadır.
Davaya müdahillik talebimiz mevcuttur. Cumhuriyet Halk Partisi olarak davayı sonuna kadar takip edeceğiz. Bebeklerimizin adaletini sonuna kadar savunacağız.