Tülay Hatimoğulları: Aleviliği dizayn edemezsiniz
Genel Kurul'da konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, konuşmasında asimilasyon politikalarına dikkat çekerek, "Aleviliği dizayn edemezsiniz, tekçi, ırkçı, milliyetçi anlayışınıza aleviler teslim olmayacaktır" dedi.
Hatimoğulları'nın konuşması şöyle:
Bizler tarih boyunca katledildik, asimilasyon politikalarına maruz kaldık. Bugün ise AKP ve MHP iktidarı bu katliam ve asimilasyonlara yeni bir şey daha ekledi. Bu da Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı Alevi Bektaşi Kültür ve Cem Evi Başkanlığı oluşturmalarıdır. Bizlere tırnak içinde kültürel bir motif olarak bakanlar bilsin ki Alevilik bir inançtır. Başkanlık aracılığıyla Alevilere kayyım atanmak isteniyor. Aleviler tarih boyunca bedeller ödeyerek ibadetlerini yaşayan bir toplumdur. Aleviliği dizayn edemezsiniz, inançlarından vazgeçiremezsiniz. Tekçi, ırkçı, milliyetçi anlayışınıza Aleviler teslim olmayacaktır.
Şu bilinsin ki Alevilik rızalıktır. Alevi toplumundan rızalık almayan saraydan kayyım atamış olan zihniyetin vereceği rızalığı bizler asla kabul etmedik, etmeyiz. Bu iktidar parayla pulla koltukla Alevilerin içine oynamaya kalkmaktadır. Hacı Bektaş ona sunulan bütün sofraları reddetmiş, mazlumun yanında yer almış bir öğretidir. Bizler de bu öğretinin öğrencileri olarak öyle yapmaya devam edeceğiz. Bugün Alevi öğrencilere ilkokuldan itibaren verilmekte olan ÇEDES ve Maarif programı gibi projeleri asla kabul etmiyoruz. Bizler bilimsel, anadilde eğitim için mücadele etmeye devam edeceğiz.
Kayyum zihniyeti bu iktidarın bütün toplumsal hücrelere yaymaya çalıştığı bir yöntem haline geldi. Bu tek adamcı, kayyum zihniyeti sarayda belirlenip toplumda tatbik edilmeye çalışılmaktadır. Üçüncü dönemdir oylarımızı katlayarak kazandığımız belediyelere kayyım atanmıştır. Dersim halkının selamlarını getirdim sizlere. Kayyumcu zihniyete ve kayyumcu rejime asla biat etmeyeceğiz. Bizler, bize faşizan rejimlere dün boyun eğmedik, bugün de boyun eğmeyeceğiz. Kayyum halkın iradesini çalmaktır. Kayyum yargı ve polis eliyle yapılmış bir siyasi darbedir. Bunun 12 Eylül'de askerlerin postallarıyla, tankıyla topuyla yaptığı darbeden bir farkı yoktur. Seçilmişi ortadan kaldırıp, yerine atanmış getirmek, yurttaşımızın seçilme hakkını ortadan kaldırmak demektir. Seçilmiş bir şekilde atanmışlarla bu ülkeyi yönetmeye çalışmak, bu demokrasiyi tabuta koymak ve son çiviyi çakmak demektir. Kayyum rejimiyle bunu bize dayatıyorlar, bunu asla kabul etmeyeceğiz.